İzmir’in akşam rüzgârı saçlarımı savururken, Kordon boyunca yalnız yürüyordum. Deniz kokusu, martı sesleri ve sokak müzisyenlerinin ezgileri… Hepsi bir arada ama içimde eksik bir şey vardı. Belki bir bakış, belki de tek bir kelimeyle başlayan bir temas… İşte tam o anda göz göze geldik. Onun bakışında bir davet, benim adımlarımda cesaret vardı. İzmir Escort Kadın olarak o gecenin yalnız kalmayacağını hemen anlamıştım.
Sakince yanıma yaklaştı. Bir iki kelimeyle başlayan sohbetimiz, birkaç dakika içinde içten kahkahalara dönüştü. Ortamın sıcaklığına rağmen, aramızda yükselen tensel elektrik daha yoğundu. Yavaşça elini belime koyduğunda nefesim değişti. Onunla birlikte yürürken zaman yavaşladı. Kalabalığın içinden sadece ikimiz sıyrıldık.
Otele vardığımızda, rüzgâr hâlâ tenimdeydi ama onun elleri, o rüzgârın yerini aldı. Üzerime eğildiğinde, dudaklarının yumuşaklığıyla birlikte kalbim de gevşedi. Üzerimdeki her kıyafet, onun ellerinde anlamını yitirdi. Bu, sadece fiziksel bir deneyim değildi. Göz göze geldiğimiz anlarda aramızda bir şey çözülüyordu. Bir güven, bir açıklık, bir kabul.
İzmir Escort Kadın olarak görevim yalnızca zevk vermek değil, karşımdakini olduğu gibi görmekti. O gece onunla sadece sevişmedik, birbirimizi keşfettik. Vücudumun her kıvrımında onun arzusu yankılandı, ama ben de onun içine dokundum; sadece dışına değil.
Sabaha karşı, rüzgâr yine perdeleri kıpırdatıyordu ama bu sefer içimde eksik hiçbir şey kalmamıştı. Onun dudaklarındaki tebessüm, gece boyunca yaşananların en sessiz özetiydi.
Eğer sen de dokunuşun rüzgâr gibi hafif başlayıp, fırtına gibi sarabileceğini hissediyorsan… ben seni bekliyorum.